13 Haziran 2007 Çarşamba

Moanin'

ya da Böyle yazıları yazdığıma sonradan pişman oluyorum ya neyse...

Yaklaşık bir yıl önce hergün kıta değiştirmemek için taşındım bu mahalleye. Önceden Caddebostanda oturuyordum. Yapacak hiç işim olmasa bile Devlet-i Âliyye-i Osmaniyye'nin Bağdata giderken geçtiği yolda dolaşıyor, ne bileyim ya tükkan vitrinlerine takılıyor ya da sahile filan inip bira içiyordum. Orada oturmanın en sevdiğim taraflarından biri de anonimlikti. Yani bizim sokaktan Caddeye çıktığım anda sarı çizmeli mehmet ağaydım, bourbon montlu berkeydim, herkestim, hiçkimseydim. Beni apartmandaki yaşlı amcalar/teyzeler bile tanımazdı. Selamiçeşmedeki Gimadan ya da sahildeki Migrostan alışveriş yapardım, hiçbir zaman aynı kasiyere denk gelmezdi. Saçımı Tatlı mı Acı mı sosyetik bir yere kestirirdim, hatırlamazlardı bile. Şimdi geldim, Emirgan/Boyacıköye. Herkesi tanıyorum, herkesle ahbabım. Çıkıyorum evden, köşedeki Erikli bayisindeki çocukla selamlaşıyorum, biraz aşağısındaki manava hayırlı işler diyorum. Tıraşımı yapan mahalle berberine hal hatır soruyorum. Sahile iniyorum, balıkçılara rasgele diyorum. Ertesi gün i = i + 1, do loop.
Bu kadar göz önünde olmak bana fazla.

5 yorum:

melontheroad dedi ki...

telefonun neden suratıma kapandığı belli oldu..ne güzel komşumuzdun sen horatio abi...gittin şimdi karşının taksisi oldun herkesler gibi,bakalım ben ne kadar dayanacağım.

Esin dedi ki...

Cok fazla yuz-goz olmamak sartiyla bir yere ait olmak guzeldir. Daha dogrusu oranin yerlisi gibi olmak. Sadece orada oturanlarin bildigi ayrintilar, sebze-meyvenin nerede taze oldugunu bilmek, kestirme yoldan duraga/caddeye cikmak, yururken de selamlasmak.

Horatio dedi ki...

melo hanım, hiç suratınıza kaparmıyım telefonu, tuvalete gitmem gerekmiş idi...

yuz goz olmasam da sevmiyorum. manav surekli not aliyomus gibi geliyo, su saatte geldi su saatte gitti, yaninda soyle biri vardi diye.

Esin dedi ki...

tabi arastirmaci-gozlemci komsulari kimse sevmez, o konuda haklisin.

erdemo dedi ki...

valla kıta değişimi bir çin işkencesine dönüşse de ben de canım sıkıldı caddede bir yürüyeyim, aman efendim haftasonu gelmiş, neden hala kendini caddebostan köşk önü çimlerine bırakmadın modundan kurtulamıyorum. köşk demişken, o köşk kimin? evlatlık falan arıyor mudur?fena vefalı bi yavru olurum.