Amerika ve Avrupa'daki gösterim tarihi 3 Ağustos iken IMDB sitesi Türkiye gösterimini 7 Eylül olarak duyurmuştu. Filmin Türkiye dağıtımcısı UIP ise tarihi 12 Ekim olarak açıkladı. Ivır zıvır filmlerin bile artık dünyayla aynı zamanda gösterime girdiği ülkemizde The Bourne Ultimatum gibi kafadan IMDB Top 250'ye giren bir filmin 2 ay 1 haftalık gecikmesini seyirci affetmez. Ben de affetmedim.
Benim indirdiğim kopya, mp4 formatındaydı ve çok kaliteli ekran görüntüsüne sahipti. [Herbert kardeşim +rep ve emeğine saygılarımı gönderiyorum :)] Rapidshare'in her indirme arasına 1-1,5 saat yerleştirmesi sonucu, ancak dün gece 12'de parçaları birleştirebildim. Tabii ki o saatten sonra huzurlu bir şekilde yatağıma uzanamazdım, ve serinin 3.macerasına balıklama daldım.
İlk iki filminden sonra biliyordum ki en az diğerlerinin ayarında bir film olacaktı The Bourne Ultimatum. Öyle de oldu. Her zamanki Jason Bourne, her zamanki aptal CIA ajanları ve bildik kovalamaca sahneleri. Film tek kelimeyle muhteşemdi.
Bir tek sahnede Bourne'u tongaya düşürdüler, diğerlerinde hep o dövdü, beklenildiği gibi.
Filmin ve serinin sonunu çok güzel bağladılar. Başka serilerde yaşanan "ulan mis gibi film böyle mi biter" dedirtmedi. Filmin sonuyla ilgili bir diğer merakım ise ilk iki filmde olduğu gibi bunda da Moby'nin Extreme Ways'inin çalıp çalmayacağıydı.
The Bourne serisiyle ilgili komik bir durum var, o da filmlerin Türkiye'deki gösterim isimleri. İlk film The Bourne Identity, Geçmişi Olmayan Adam olarak (hadi bu kabul edilebilir); ikinci film The Bourne Supremacy, Medusa Darbesi (hööö??, ne medusası ne darbesi); The Bourne Ultimatum da Son Ultimatom olarak çevrilmiş.
Filmin sonunda Jason Bourne'u öldü sanırken, "hadi be Jason be, sen ölmezsin be" diye tırnaklarımız yerken Bourne'nın hareketlenmesi, ve diğer iki filmde olduğu gibi bitiş müziği olarak "Moby - Extreme Ways" çalması suratıma aptal bir sırıtma ifadesi oturttu.
Süperdi, süper. Sinemalara bir an önce gelse de gitsek.
1 yorum:
yaşasın mp4, yaşasın rmvb :)
Yorum Gönder