16 Şubat 2007 Cuma

Taksi muhabbetleri

Arabamı Mersin'de bıraktığımdan beri haftada ortalama 4-5 kez taksiye biniyorum. Maliyet konusunda içim rahat, bundan 4 sene önce arabası olmayan bir müfettiş abimiz, otomobile harcanan paralarla sınırsız miktarda taksiye binebilirsin demişti çünkü.

Bu hafta yine acayip sohbetler ettim taksicilerle. Sohbet ettim demek doğru değil, onları dinledim diyelim. Benim yaptığım sadece konuşmasını sağlamak. Gerisi geliyor çorap söküğü gibi. Bu haftaki konuşmacılardan ilki, Arapça'nın resmi dil olmasını savunan çember sakallı abimizdi. Kendisi ülkede Türkçe dahil tüm dillerin yasaklanması gerektiğini, yaşamın her yerinde Arapça kullanılmasını istediğini söylüyordu. Hatta gün olur, devran dönermiş. Tamam ülkemizin bu kadar çok yabancı sözcüklerle kuşatılmasına ben de karşıyım da Arapça? Taksici abiye göre sebep Kur'an'ın Arapça olmasıymış. Vardır bir hikmetiymiş. Sanki Tanrı hepimizin Tanrı'sı değil ve Türkçe anlamıyor. Peki dedim, herkes Arapça'yı nasıl öğrenecek? Onbeş günde öğrenilmiş Arapça. Abinin hayatında dil öğrenmediği nasıl belli. Aman, gideceğimiz yere geldik, hemen atalım kendimizi daha fazla sinirlenmeden.

Başka bir abimizle fikir yürüttüğümüz konu sperm bankaları. Televizyon'da bir tartışma programı izlemiş. Kocasından çocuğu olamayan kadına sperm vericilerinden alınan spermler nakledilip çocuk doğurması sağlanıyormuş. Eşine bu yöntemi öneren koca için "A p....k, bari gönder karını o herifle yatsın" gibi bilimsel bir yorum yaptı kendisi.

Başka bir akşam, bir arkadaşımla yemek yiyeceğiz. Sekiz gibi buluşuruz diye sözleştik. Atladım taksiye, gidiyorum. Normalde hiç trafik olmayan yerlerde inanılmaz trafik var. 10 dakikada ulaşılabilecek yere 45 dakika sürdü gidişimiz. Yolda benim acayip canım sıkıldı geç kaldım diye. Taksici dedi ki, "Abi, hasta değilsin, acil bir işin yok, boşver arkadaşın beklesin, ne olacak" dedi, ben yine hık mık edince "yauu aç değil, açıkta değil, kalyonda oturuyor mis gibi, sen canını sıkma" dedi ve noktayı koydu.

Son olayımız çok kısa. Dün akşam eve dönerken, sahil yolunda aheste aheste giden bir Porsche'yi solladık. Geçtikten sonra ben "Vay be Porsche'yi solladın" dedim. Şoför cevabı yapıştırdı: "Aldım  anahtarını elinden."

1 yorum:

Herbert dedi ki...

Nedir taksicilerle alıp veremediğiniz. Bu 2 oldu.

Taksiciler Odası.