18 Ocak 2010 Pazartesi

"Soul Kitchen" filmi hakkinda gorusum

"Iyi bir blog yazari sinema, muzik ve plastik sanatlardan anlamali, futbol yorumu yapabilmeli, ve ayni zamanda maceraci bir gezgin ve hatta asci bir gurme olmalidir."
Horatio - bankis.blogspot.com
Soul Kitchen bir "feel good movie"den beklenebilecek tum kliselere sahip ama hic sikmayan ve cok eglendiren bir film. Begendim, iyi ki seyretmisim dedim.
Kliseler sunlar: Saf bir ana karakter, onun uckagitci abisi, ariza ama iyi kalpli asci, filmde ilk gorundugu andan itibaren pislik yapacagi belli olan kotu karakter, ana karakterin basina binturlu bela gelmesi ve sonunda herkesin layigini bularak mutlu sona ermesi... Ama bu kliseler filmde cok iyi kullanilmis, hatta bu kliseler uzerine ozellikle insa edilmis film.
Oyunculuklar cok samimi ve gercek. Adam Bousdoukos bir nevi kendi hikayesini oynadigi icin rahat, Moritz Bleibtrue yakismis, Birol Unel karizmatik ve sorunlu asciyi muhtesem oynamis. Tum karakterler mukemmel ve filme anlam katiyor. Kemik kiran Kemal rolundeki Ugur Yucel de tatli bir hediye olmus.
Filmin komedi unsurlari ve esprileri ise gayet yerinde, fazla goze sokulmadan tasarlanmis. Diskodaki hirsizlik sahnesine cok guldum ben.
Tabii ki, hikayenin mutlu sonu o kadar gercekci degil ama sonucta bu bir kurmaca film, yasamoykusu ya da belgesel degil.
Bir Alman hatta abartayim bir Hamburglu olarak bu filmi izlemek isterdim.

Hiç yorum yok: