Bugün Serenity'nin tüm zamanların en iyi bilim kurgu filmi seçildiğini duyunca ben de bir post yazmaya karar verdim. Şahsen gönlümdeki Star Wars'ın yerini hiçbir şey sarsamaz. Çocukluğumda seriyi ilk defa açık ağzımın kenarından salyalar akarak izleyişim, daha sonra defalarca defalarca izlemem, Yoda'nın "do or do not. there is no try" deyişindeki karizma, Leia'nın Chewbacca'ya yürüyen halı deyişine attığım kahkahalar, sevimli Ewokların C3PO yu tanrıları sanması, "Luke I am your father"ı duyduğumdaki şaşkınlığım ve R2D2'nun gelmiş geçmiş en karizmatik karakter oluşu. Bu birikimle kimse baş edemez. Yeni çekilen her bölümü, özellikle de episode 3'ü, Godot'yu bekler gibi bıkmadan beklemişimdir. Ama şunu da belirtmeliyim ki Serenity ve Firefly da gönül köşkümde kendilerine sağlam bir yer edindiler.
Bilmeyenlere anlatayım Joss Whedon "Buffy" ve "Angel"ın yaratıcısı. O yüzden kendisiyle tanışıklığım bir perşembe öğleden sonrası Kanal-E'de (artık CNBCE tabi) Buffy'nin ilk bölümünü izlememle başladı. Açık konuşayım hala da hastasıyımdır. Bütün bölümleri seyrettim her karaktere bayılırım (Dawn isimli inek hariç). Bence Buffynin "The Body" bölümü televizyon sınırlarını aşmış, yönetmenin coştuğu noktadır. Onun kadar olmasa da Angel'ı da severim tabi. İkisi de bittiğinde epey üzülmüştüm.
Ama daha sonra Joss amcanın Firefly diye bir diziye başladığını duydum. Bu sevinç yetmezmiş gibi bir de dizinin space-western olduğunu öğrendim ki durumu 40 gün 40 gece fener alaylarıyla kutladık. Çünkü space-western adından da anlaşılabileceği gibi western kalıplarını bilim kurguyla birleştiren bir tür ve bu türün en önemli filmi (evet evet bildiniz) Star Wars. Hatta hastası olduğum anime Cowboy Bebbop'da bu yolun yolcusudur. E tabi ben ağzım kulaklarımda beklemeye başladım ama hüsran. Çünkü diziyi yayınlayan Amerikan FOX kanalı önce pilot bölümü kuşa çevirmiş, sonra da çok masraflı diye 14. bölümde kesmiş. E bu durumda bizde yayınlanma ümidi pek kalmamıştı.
Sonra Joss Whedon'ın gaza gelip dizinin hikayesini film haline getirdiğini duyduk. Serenity dizideki geminin adı. Ellerim titreyerek aldım DVD'yi ve cidden büyük bir keyif aldım. Evet space westernin bütün klişelerini kullanmış, evet Star Warsa fazla sırtını dayamış ama olsun. Buffy'den tanıdık gelen mizah orada, zaten başka ne ister ki insan. Filmi birkaç kere izlemiştim ki bir DVDci de tokat gibi inen bir şeyle karşılaştım: Firefly dizisinin bütün bölümleri. Yeni gelin hevesiyle DVDnin üstüne atlayıp cüzdanımı satıcıya fırlattığımı ve dükkandan koşarak çıktığımı hatırlıyorum sadece. Gerçekten helal dedirten bir dizi olmuş. Filmin ve dizinin DVD commentary lerini açtım. İlgimi çeken, her sahnede şöyle yapacaktık ama paramız yetmedi, böyle çekecektik ama bütçe olmadı, borçlular kapıda çoluk çocuk evde aç tadında yorumlar oldu. Resmen cebimdeki parayı yollamayı düşünüyorum, şöyle ağzının tadıyla bir film çeksin diye.
İşte Joss Whedon amcayı canım kadar seviyorum bu sebepten. Hatta kendisi için hayranlarının söylediği, önce star wars vardı şimdi joss whedon var tadındaki "Joss Whedon is My Master Now" sözüne de cani gönülden katılıyorum. Tabi George Lucas'a haksızlık etmeden. Çünkü her zaman onun padawanı olacağız.
Bilmeyenlere anlatayım Joss Whedon "Buffy" ve "Angel"ın yaratıcısı. O yüzden kendisiyle tanışıklığım bir perşembe öğleden sonrası Kanal-E'de (artık CNBCE tabi) Buffy'nin ilk bölümünü izlememle başladı. Açık konuşayım hala da hastasıyımdır. Bütün bölümleri seyrettim her karaktere bayılırım (Dawn isimli inek hariç). Bence Buffynin "The Body" bölümü televizyon sınırlarını aşmış, yönetmenin coştuğu noktadır. Onun kadar olmasa da Angel'ı da severim tabi. İkisi de bittiğinde epey üzülmüştüm.
Ama daha sonra Joss amcanın Firefly diye bir diziye başladığını duydum. Bu sevinç yetmezmiş gibi bir de dizinin space-western olduğunu öğrendim ki durumu 40 gün 40 gece fener alaylarıyla kutladık. Çünkü space-western adından da anlaşılabileceği gibi western kalıplarını bilim kurguyla birleştiren bir tür ve bu türün en önemli filmi (evet evet bildiniz) Star Wars. Hatta hastası olduğum anime Cowboy Bebbop'da bu yolun yolcusudur. E tabi ben ağzım kulaklarımda beklemeye başladım ama hüsran. Çünkü diziyi yayınlayan Amerikan FOX kanalı önce pilot bölümü kuşa çevirmiş, sonra da çok masraflı diye 14. bölümde kesmiş. E bu durumda bizde yayınlanma ümidi pek kalmamıştı.
Sonra Joss Whedon'ın gaza gelip dizinin hikayesini film haline getirdiğini duyduk. Serenity dizideki geminin adı. Ellerim titreyerek aldım DVD'yi ve cidden büyük bir keyif aldım. Evet space westernin bütün klişelerini kullanmış, evet Star Warsa fazla sırtını dayamış ama olsun. Buffy'den tanıdık gelen mizah orada, zaten başka ne ister ki insan. Filmi birkaç kere izlemiştim ki bir DVDci de tokat gibi inen bir şeyle karşılaştım: Firefly dizisinin bütün bölümleri. Yeni gelin hevesiyle DVDnin üstüne atlayıp cüzdanımı satıcıya fırlattığımı ve dükkandan koşarak çıktığımı hatırlıyorum sadece. Gerçekten helal dedirten bir dizi olmuş. Filmin ve dizinin DVD commentary lerini açtım. İlgimi çeken, her sahnede şöyle yapacaktık ama paramız yetmedi, böyle çekecektik ama bütçe olmadı, borçlular kapıda çoluk çocuk evde aç tadında yorumlar oldu. Resmen cebimdeki parayı yollamayı düşünüyorum, şöyle ağzının tadıyla bir film çeksin diye.
İşte Joss Whedon amcayı canım kadar seviyorum bu sebepten. Hatta kendisi için hayranlarının söylediği, önce star wars vardı şimdi joss whedon var tadındaki "Joss Whedon is My Master Now" sözüne de cani gönülden katılıyorum. Tabi George Lucas'a haksızlık etmeden. Çünkü her zaman onun padawanı olacağız.
1 yorum:
Kanki, Cowboy Beebop hala bende. Daha izlemedim anasını satayım. Clockwork Orange'taki gibi göz kapaklarımı açık tutup izlettirmen gerek. Bu Buffy'deki ve American Pie'daki ve How I met your mother'daki kızıl aynı kız di mi? Bi de Lost hakkında ne zaman post ediyorsunuz üstad?
Yorum Gönder