Canım deli gibi un kurabiyesi çekiyor. O kazulet kadar olanlardan değil, yandaki gibi boyutta ufak, adette kallavi olsun. Tam ortasından ısırayım hafifkütürt sesini duyayım östaki borumdan, tam o sırası hafif öksüreyim, kurabiyenin üstündeki pudralar püskürsün sağa sola. Ağzımdaki parçayı dilimle damağıma bastırayım, dışının çamursu kıvama gelirken yayılışını hissedeyim. Sonra aheste aheste çiğneyeyim, eşi bulunmaz sert fakat yumuşak kurabiyeyi. Şekerli doygun tadı iyice çıksın. Çiğnedikçe iyice çamurlaşıp dişimle yanağımın ve dilimin arasını doldursun. Onları toparlayıp yutarken balçık halinde kütleleşip yutarken gullpp sesi çıkartmak zorunda bıraksın. 10 parça alıp dördüncüden sonra ööeeehhh diyeyim.
9 yorum:
aabicim naaaptın sen ya zabah zabah! kahvaltı yapmamıştım.
Herbert ne yaptin ya sen? yani once bir heveslenesim vardi ki yaziyi okudukca ne un kurabiyesi ne pasta ne de corek.. tum gun bir sey yemek artik mumkun olmayacak.. gitti guzelim damak zevkim..
uzun bi süre un kurabiyesi yiyemeyeceğim sanırım. :+
hahaha canımbenim.
un kurabiyesi mazoşistik bir sevgi ister.
yani o kadar tatli ve kurabiye çeşidi arasında sanırım sevmediğim bir iki türden biri :)
Ah bayılırım! Bizim memlekette bunun yuvarlağı da vardır. Mevlütlerde pembe bir kağıda sarıp dağıtırlar. Iımmhh. Immhh.
kurabiye sizin olsun, un helvasinin ustune tanimam. cenazeyi guzel kilan tek seydir (aci bir anda helvayla da olsa yasamdan zevk almak ayip mi?)
benim canım irmik helvası istiyor bu aralar...
Yorum Gönder