18 Ekim 2007 Perşembe

gez gez bitmedi

anadolunun mistik yapısıyla ilgili merak ettiğim 2 husus var, yıllar süren araştırmalarıma rağmen henüz bir sonuç alamadım:

  • insanlar niye hep yolun ortasından yürür? bir iki yere özgü bir durum değil bu. öncülüğünü iç anadolunun yaptığı bir akım bütün ülkede. gayet de kaldırım olmasına rağmen insanlar ağır aheste yolun ortasından yürümekte hiçbir sakınca görmüyor. hatta öyleki yolu tam ortalıyorlar, ve dahi 2-3 kişi kol kola giriyorlarki trafiğin akabileceği bütün delik ve gedikler bertaraf edilsin. tavsiyem çekilir heralde diye beklemeyin çekilmez. ben çok bekledim ordan biliyorum. tek çözüm korna çalmak. bu durumda da sanki adamın evinin oturma odasına girip de "kalk o kanepeden" demişsincesine bir şaşkınlık oluşuyor yüzlerde. o yolun aslında arçlar için olduğunu ilk defa keşfedermişcesine. benim bu konuda teorim yurtta hiç trafik kazası olmamış olasılığı yönünde. yani bu insanlar arabanın çarpabilen ve öldürebilen (ağzımdan yel alsın) bir oluşum olduğu yönünde duyum almamış hiç. bir iki kişi olsa iyi bazen bütün çarşı halkı yolu kullanınca insanın sigortaları atabiliyor.
  • neden insanlar parkyeri konusunda bu kadar genişler? yani her noktaya park edilebilir. burası yaya geçişini engelliyor, veya önüne park ettiğim adam bu noktaya kazık çakmış değil, an gelecek buradan çıkmak isteyecek gibi sıkıntıları dert etmiyor kendine yurdum insanı. araba sığar mı sığar. tek kriter bu. dün iş çıkışı aynı zihniyette bir doblo sahibinin arabımın çıkışını özenle engellediğini gördüm mesela. bir iki dakka bekledik ama gelen yok giden yok. mecbur esnafı tek tek gezdim. kıraathaneden çıktı sevgili şoförümüz. arabamın önüne park etmişsiniz çekin de çıkayım dedim ama kendisi öyle bir nazla kalktı ki yerinden, sanırsınız sol böbreğini bana bağışla demişim. bi zahmet giderken arabaya, şöyle bi muhabbet cereyan etti:
Ben: tam ortalamaşsınız arabayı, ya acil bi durum olsaydı nası çıkacaktım
Doblo: yer yoktu başka yerde
Ben: başka yerde yer yoktu da, burda da yer yoktu, yine de park etmişsiniz.
Doblo: ......... ( ben senin ümmüğünü sıkarım esanslı sessizlik)
Ben: (dayak yiyeceğini anlamış ama kuyruğu dik tutmaya çalışan kırık ses tonuyla) neyse tamam olabilir. yer yok tabi

bir türküdür anadolu diyerek satırlarımı noktalıyorum.

2 yorum:

Horatio dedi ki...

herbert bey, size mi denk geliyo bunlar acaba? o kadar şehir gezdim, hepsinde insanlar kaldırımlarda yürüyor, otomobillerini kurallara uygun park ediyorlardı. hatta kazara böyle bir durum olduğunda özür diliyorlardı.

Herbert dedi ki...

ben huysuz olabilirim :)