8 Haziran 2011 Çarşamba

Anne Olunca Anladım mı?-4

Her ofis insanının iş hayatının bir döneminde işinden sıkıldığı, ne işe yarıyorum ki, hadi kalkın gidelim güneye yerleşelim, aylaklık yapalım, güne saat 11de spor ile başlayalım demişliği vardır. Benim de vardı taaa ki anne olana kadar...

6 ay evde bizzat kendim, bakıcısız bebek baktım. Annem yemek işlerinde yardımcı oldu ve bir iki saatlik dolaşmalarımda ADS'ye göz kulak oldu. İşe başladığım ilk gün adeta çocuklar gibi şendim.Oysa gördüğüm herkes bana hüzünlü olup olmadığımı soruyordu.

Bugün işe başladığım süre ile evde kaldığım süre eşitlendi ancak hissedilen sıcaklık 1-2 sene...


Hani insan ya arabada veya tuvalette en çok kendi kendiyle kalırmış ve kendi gibi olurmuş ya, malum artık tuvalette kalma sürelerim kısıtlı, ama arabada çok düşünüyorum. Her seansın sonunda da iyi ki bir işim varmış diyorum. (tüm yaşananlardan ve yaşanacaklardan bağımsız olarak)


Oğlumu her şeyden çok sevsem de, çocuk bakmak Maslow üçgenindeki kendimi gerçekleştirme gereksinimimi karşılamıyor.


Genelleme yapmayı pek sevmem ama sanırım bu annelerin % 99'u için de böyle. Çünkü bakıyorum çocuk bakmak için evde olan annelerin kimileri ciddi ciddi blog yazıyor, kimi resim yapıyor, kimileri elişinden çok güzel şeyler yapıyor, kimileri pasta, kurabiye yapıyor, kimileri fotoğraf çekiyor, herkes bir şeyler üretmek, ürettiklerinin beğenilmesini, takdir edilmesini istiyor.


Anne olmadan önce çocuğumu bırakıp nasıl işe giderim diye düşünen ben anne olunca anladım ki bir gün çalışmamı gerektirmeyecek kadar param olsa bile mutlaka bir işim de olacak :)

1 yorum:

Yesim Arpat dedi ki...

Her satirina katiliyorum. Al benden de o kadar. Resmen ise gider gelirken trafige ragmen arabada olmak cok iyi geliyor bana. Meditasyon gibi geliyor o anlar. Radyoyu bile acmiyorum :)