28 Şubat 2010 Pazar

New York'a gidecek olsam...


The Jane'de kalirdim.


Hudson nehri kiyisindaki "fancy" otelin tren kompartimani gibi tasarlanmis ufak odalari Mart ayi boyunca geceligi 69 dolardan gidiyormus.


Ayrintilar: thejanenyc.com
Saolasin nasyonel ceografik blogu...

26 Şubat 2010 Cuma

Sinir Olduklarım

1."Ooo bebiş nasıl?" diyerek karnıma elleyenler, hatta pat pat vuranlar. Ellemeden soramıyor musunuz, elleyince ne oluyor, sevimli mi oluyor yooo bence hiç olmuyor. İçinde sevimli bir bebek olabilir de ellediğin benim karnım. Sadece kocam elleyebilir yazılı t-shirt bulursam hemen alacağım.
2.Beni görür görmez karnıma gözünü dike dike bakanlar, hani ne kadar büyümüş hesabı. Sürekli de bol kıyafetler giyilmiyor ki...
3.Halen hamileliğin haftalık takip edildiğini öğrenemeyip "Kaç aylık?" diye soran kadınlar. (erkekler bilemeyebilir, onlar sorabilir)
4."Kaç aylık?" sorusuna haftalık ölçümde cevap vermeme rağmen bunu illa da aya çevirenler. (bunun için cinsiyet ayrımı yapamayacağım)
Kardeşim 16 hafta 4 ay demek değil işte, her ayda 4 hafta mı oluyor her zaman. O zaman bir yılda 52 hafta değil 48 hafta olurdu değil mi?
5.Öpüşmeyi oldum olası sevmem zaten. Şimdi hele hiç öpüşesim yok. Öpüşmüyorum diye garip garip bakanlar var ama. Ne olacak benle öpüşünce, merhaba naber de geç işte...Öpüşmek de neyin nesi, ne saçma bir hareket. Öpüşmeyi engellemek için biraz hasta gibiyim diye bahane uydurmam bile gerekti kimi zaman, o zaman kaçar adım uzaklaştılar çok şükür.
6.Bizimki ikiz değil ama ikiz bekleyenlere özellikle de biri kız biri erkekse tüpten şüphelenip "Tüp mü?" diye soramayıp "Aaaa ailede var mı?" diye soran kadınlar. Tüpse tüp değilse değil, size ne ki?

17 Şubat 2010 Çarşamba

Kovaladıkça kaçan ateş böceğim misin?


Dünyadaki tüm kadınların içine hangi vakit kelebek kaçmıştır ki hepsi din, dil, ırk gözetmeksizin sözleşmiş gibi bebeklerinin ilk hareketlerini "kelebeğin kanat çırpması"na benzetirler.

12 Şubat 2010 Cuma

Ust kat komsumuz feat. Amy Winehouse

Amy Winehouse'un kocasina/sevgilisine "Sen de erkek misin?" diye bagiran ust kat komsumuzdan ilham alacagini nereden bilebilirdim?

Iyi haftasonlari!

Amy Winehouse - Stronger than me (Sen de erkek misin?)


Amy Winehouse - Stronger Than Me

You should be stronger than me
You been here seven years longer than me
Don't you know you supposed to be the man?
Not pale in comparison to who you think I am
You always wanna talk it through
I don't care
I always have to comfort you
When I'm there
But that's what I need you to do
Stroke my hair

I've forgotten all of young love's joy
Feel like a lady, but you my lady boy

You should be stronger than me
But instead you're longer than frozen turkey
Why'd you always put me in control?
All I need is for my man to live up to his role
You always wanna talk it through
I'm O.K
I always have to comfort you
Everyday
But that's what I need you to do
Are you gay?

9 Şubat 2010 Salı

On behalf of melontheroad

Yazarımız kendi hamilelik günlüğünü yazdığı için blog yazılarına bir süreliğine ara vermiştir. Her an geri dönebilir bu süre zarfında blogdan atılmaması rica olunur. Atılırsa bu blogun başına geleceklerden sorumlu değildir.
Assistant of melontheroad

belki



belki beklediğimiz kadar sıçmaz shayamalan avatar'ın içine, belli mi olur. inşallah safi aksiyon yapmaz ama. bak yine happening geldi aklıma içim buruldu, yok yok bıraksın bu herif mundar edecek avatarı.

7 Şubat 2010 Pazar

Chili's Etiler


Aslen Amerikanmis bu abiler (ben hic duymadim, zaten bizim kulturumuzde yok), oyle margaritalar, kafam kadar burgerler, fajitalar (read: fahita-lar) filan yapiyolar. Nispetiye Caddesinde bi Boyner Beaute vardi, onun yerine acilmislar. Ne zamandir onunden gecerken iceriyi merak ederidik. Herbert agabeyin davetine icap edince kismet oldu.
Etiler bolgesinde, Amerikan isimli olmasindan dolayi, tikicanlarin cuzdanindaki degersiz 50-100 tl'lik banknotlarin pesinde bir yer olacagi on yargisiyla gittim. Sirf "biz deaaa chilisde margarita ictiaaaak" demek icin, margarita mi bulasik suyu mu oldugu belli olmayan bir ickiye 30 kaadi odeyip rahatlayan bunyelere iyi gelir diye dusundum. 3kusur ucret aldigi halde g.tu fena halde kalkik garsonlarla doludur, menudeki allengirli bir ifadeyi okuyamayinca "kesadiya kon keso" diye posta koyarlar zannettim. Ama yanilan ben oldum.
Bu tarz Meksika-Amerika restoranlarindan beklendigi gibi porsiyonlar devasa, lezzet parmak yedirtesi. Sinirsiz cips ve sinirsiz mesrubat gibi ulkemizde esine pek rastlanmayan seyler var menude (niye olmadigini anlamak guc degil), sinirsiz dedigim su, 1 tanesinin parasini oduyorsun, digerleri bedava. Garsonlar surekli etrafimizda pir donuyor, ultra guler yuzlu ve bir denileni bir daha soyletmiyorlar.
Fiyatlara gelince... Benim yedigim devasa cizburger 19 tl idi, sinirsiz kola 7,5. Masada margarita icildi, iki bardak cikan shakerda ismarlanan presidente margarita 26tl. Bu tarz bi yer icin uygun.
Biz haftaici oradaydik ve pek musteri yoktu iceride. O kadar asci, barmen, garson calistiran ve Nispetiye caddesi uzerinde bu kadar buyuk bir yer kiralamis olan Chili's bana kendini ceviremiyormus gibi geldi. Umarim yatirimcilari belli bir sure daha dayanirlar da mekan tutar ve Trofolo'nun Batan Project'lerine bir yenisi daha eklenmez.

4 Şubat 2010 Perşembe

Kabusa donen yolculuklar

Doktor -sagolsun- iki uc keredir cepten haber vermek suretiyle izlettirdi bana bu programlari. Nasyonel Ceografik kanalinda yayinlanan Kabusa Donen Yolculuklar serileri (Busted in... ) Sali gunu aksam dokuzda yayinlaniyor. Efendim bu programlarda ecnebi ulkelere gezmeye giden insanlarin baslarina gelen turlu turlu belalar anlatiliyor. Kimi Bali'ye hashas sokmaktan tutuklanip 11 sene hapiste yatiyor, kimini Filipinler'de asiri dinci gerillalar kacirip iskence ediyorlar, kimini Kolombiya'da gozaltina... Neyse, bak yine sinirim bozuldu, her seferinde de izlemeyeyim diyorum, yine de dayanamayip izliyorum. Ya insan seyahat etmekten vazgecer yemin ederim bunlari seyrettikce.
Baska bir arkadasimiz da Ucak Kazasi Raporu'nun hastasi, o da onlari seyrettirme gayreti icinde. Gecen izledigim bolumde 7.000 metre yukseklik pilot kokpitten disari firladi lan! Ucaga da bindirmeyecekler o olacak.
Oeehhh!

2 Şubat 2010 Salı

taze kan


Efendim çalsın davullar, duymayan kalmasın blogger aleminde yeni olduğu kadar komik, komik olduğu kadar yeni bir arkadaş var: olamaz mı sanki!

Ankara Krav Maga Salonu

Birisi bizim bloga Gugli'de Ankara Krav Maga Salonu diye aratarak ulaşmış. Üşenmedim ben de aynı aramayı yaptım, ve blogun arama sonuçlarının ilk sayfasında çıktığını dehşetle öğrendim. Krav Maga neymiş arkadaş ben hiç duymadım diyerek önce bahis mevzusunun ne olduğunu anlamaya çalıştım. Bir çeşit dövüş tekniği imiş, İsrailliler icat etmiş.
Bildiğim kadarıyla bizim dörtlü arasında bu tarz işlere bulaşmış bir mafya üyesi yok. Öyleyse neymiş diyerek araştırmamı derinleştirdim. Sonunda Krav Maga'nın ekibin sadist ve psikopat bir üyesinin ufacık masum bir sineğe duyduğu öfkesinin dizginlenememiş hali olduğu sonucuna ulaştım. Nefret dolu yazı ve yazarın çıplak fotoğrafları için tıklayın.

1 Şubat 2010 Pazartesi