27 Nisan 2008 Pazar

el niño

Arka planda iç savaş olsun dikta rejim olsun, var bir hadise ve biz mevzuyu çocuk bakış açısından anlattık filmlerini nedense Avrupa ve Latin Amerika sineması çok seviyor. İşin kolayına kaçmak aslında. Koy tombul yanaklı, koca gözlü, şirin bir çocuk, yiyorsa inanmasın seyirci meselene. Hele o velet boncuk boncuk ağladı mı, sezerciğin karşısında bıyığını titreten Hulusi Kentmen gibi yelkenleri suya indiriveriyor insan. Ama seviyorum napayım.


Bu filmlerin ağa babası Nuovo Cinema Paradiso idi. Ben çocukken Dost Kitabevinden VHS video kaset kiralardık. Öyle çok çeşit yoktu zaten, bir yerden sonra tur bindirmiştik. Naçizane box office’mizin 1 numarasında Naked Gun, 2 numarasında bu film vardı. Böyle sıcacık hikaye derler ya. Hani 100 kere de izlese yine sıkılmaz insan. Bizde de var bu işin güzel örnekleri. Bir Uçurtmayı Vurmasınlar olsun, bir Büyük Adam Küçük Aşk olsun. Hangimizin gönül telini titretmediler ki.


Bu yazının sebebi, bu aralar iki tane daha bu filmlerden seyretmiş olmam. İlki: O Ano Em Que Meus Pais Sairam de Ferias; Bizimkilerin Tatile Gittiği Yıl



According to my dad, in football everyone is allowed mistakes... except the
goalkeeper.


Bir tarafta Brezilya rejimi, öbür tarafta 1970 dünya kupasında Pele ve Tostao aynı takımda oynasın mı tartışması. Birinde gırtlak gırtlağa sarılanlar, öbüründe omuz omuza hopluyor. Gayet güzel çekilmiş, bazen klişe ama kafayı yorarsanız epeyce şey söylüyor. En basitinden futbolun asla sadece futbol olmadığı, seçimlerimizin sonuçlarının sadece bize ait olmadığı..


İkincisi, La Faute a Fidel: Fidel’in Yüzünden


Öbüründen çok daha gerçek. Fazla şey söylemeye gerek yok, bir kız çocuğu dünyayı anlamaya çalışırken napalmleri, Allende'yi ve portakalı farkediyor.



İkisi de mutlaka izlenmeli.

19 Nisan 2008 Cumartesi

Bulaşık vs. Çamaşır

Sabah evi biraz temizleyip toparlarken bulaşık makinesine çamaşır makinesine göre daha fazla sempati beslediğimi farkettim. Bunun da bir çok sebebi var. Birincisi, bulaşık makinesi ayrımcı değil, her bulaşığa eşit mesafede. Tüm bulaşıkları renkli, az kirli, yünlü, pamuklu gibi ayrımlara tutmadan ve en ufak itiraz etmeden yıkar. İkincisi, bulaşık makinesi çok mütevazıdır. Bir tablet deterjan, su ve elektrikten başka bir şey istemez, yumuşatıcıya filan ihtiyaç duymaz. Bulaşık makinesi çözüm odaklıdır, işi yokuşa sürmez. Elde yıkama, suda bekletme, su sıcaklığı, sıkma devir hızı gibi kafa karıştırıcı seçenekleri olmaz. Tek tuşa basarsın, yıkarsın. Bulaşık makinesi sabırlıdır, yıkama bittikten sonra bulaşıkları hemen boşaltmak zorunda kalmayız, saatlerce bekleyebilir. Veeee en önemlisi, bulaşık makinesi işini tam yapar. Bulaşıkları yıkadıysa, hemen alıp kullanabiliriz, onları asıp kurutmamıza ve kurumasını beklememize gerek kalmaz.

Tunus#1



Words fail, to tell a tale
Too exotic to be told
Each nights a deeper night
In a world, ages old

The cares of the day seem to vanish
The ending of day brings release
Each wonderful night in tunisia
Where the nights are filled with peace

17 Nisan 2008 Perşembe

Fasulye!

-Kızım bunların şakalaşma dediği şey... Bizim bildiğimiz masum şakalarla hiç ilgisi yok
-Baba biliyorum
-Hele bunu arabanın arka koltuğunda senin gözünün önünde yapmaları
-O yine bir derece, bir de yolda rastladığımız iki adama yaptıklarını görseydin... Adamları baygın vaziyette bıraktık, ayılıp burayı bulmalarından korkuyorum.
-...
-Sen yine de bildiğini belli etme, seni de bu işin içine çekebilirler.
-Delirdin mi kızım sen? Ben bu yaştan sonra....
-Bunlar yaşa maşa bakmıyorlar ki...

16 Nisan 2008 Çarşamba

Arkası yarın

Melontheroad, TGM ve kendime bir sorum var: Dizilerde tam orgazma ulaşmak üzereyken beliren yukarıdaki yazıdan zevk mi alıyorsunuz? Almıyorsanız, bize aynı duyguyu yaşatmaya ne hakkınız var? 2006 yılından yarım kalan Berlin Episode One, 2007'den kalan Ankara'nın Lezzetleri, 2008'den kalan Martha. Hadi kuzucuklarım, hadi.

12 Nisan 2008 Cumartesi

soru işareti


şu ara işler o kadar yoğun ki, dün akşam askere giden abimi aramayı bile unutuyordum az kalsın. niye çalışıyorum ki diye soruyor o zaman insan, ne için.


Sözün Bittiği Yer



"Pippa Bacca ismiyle tanınan 33 yaşındaki Milano’lu sanatçı Giuseppina Pasqualino di Marineo’nun cesedi, Gebze ilçesi Tavşanlı Köyü Ballı Kayalar mevkiide birlikte görüldüğü hırsızlık suçlarından sabıkalı M.K’nın yer göstermesi üzerine çıplak ve toprağa gömülü olarak bulundu"

9 Nisan 2008 Çarşamba

didik




eğlenceli çerez site. ismim türkiye'de en çok kullanılan ilk 20 isimden biriymiş. amerikada da beşbinyüzküsür adaşım varmış.



aşer

Canım deli gibi un kurabiyesi çekiyor. O kazulet kadar olanlardan değil, yandaki gibi boyutta ufak, adette kallavi olsun. Tam ortasından ısırayım hafifkütürt sesini duyayım östaki borumdan, tam o sırası hafif öksüreyim, kurabiyenin üstündeki pudralar püskürsün sağa sola. Ağzımdaki parçayı dilimle damağıma bastırayım, dışının çamursu kıvama gelirken yayılışını hissedeyim. Sonra aheste aheste çiğneyeyim, eşi bulunmaz sert fakat yumuşak kurabiyeyi. Şekerli doygun tadı iyice çıksın. Çiğnedikçe iyice çamurlaşıp dişimle yanağımın ve dilimin arasını doldursun. Onları toparlayıp yutarken balçık halinde kütleleşip yutarken gullpp sesi çıkartmak zorunda bıraksın. 10 parça alıp dördüncüden sonra ööeeehhh diyeyim.

7 Nisan 2008 Pazartesi

Gerekli belgeler


Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer YouTube'a erişimin yasaklanmasıyla ilgili olarak demiş ki:

“Kamu görevini yapıyor. Karşı taraftan bir adım yok. Google Türkiye yetkilileriyle, Youtube hakkında özel toplantılar yapıldı. Ancak Youtube'un bizden yetki alması lazım. Karşımda resmi biri yok. Faaliyet belgesi almazlarsa, ileride daha ciddi sıkıntılar doğacak.”

Bir tek faaliyet belgesi yeter mi Sayın Acarer? Burası Amerika mı? Buradan YouTube yetkililerine gerekli olabilecek diğer belgeleri söylüyorum.

Bağlı bulunduğu Ticaret ve Sanayi Odasından Faaliyet Belgesi; bağlı bulunduğu Vergi Dairesinden Vergi Levhası Fotokopisi; İmza Sirküleri; kuruluş, unvan değişikliği ve son sermaye artırımına ilişkin Ticaret Sicil Gazeteleri; vergi dairesinden onaylı son 3 yıla ait bilanço ve gelir tabloları ile cari yıla ait 3 aylık detaylı mizan, şirket ortaklarının isim, adres, vergi dairesi ve vergi numaraları; firma hakkında bilgi alınabilecek resmi kuruluşlar ve bankaların telefon numaraları.

Tüm bu bilgi ve belgelerin noter onaylı birer sureti gerekiyor. Ayrıca, tüm belgeler plastik dosyaya konacak. Elden teslim edilecek belgelerde teslim eden kişinin yetki belgesi veya vekaletnamesi ile imza beyannamesi de şart.

2 Nisan 2008 Çarşamba

Ach du meine Güte, gar nichts klappt mehr!




Bitmek bilmeyen 4 toplantı,
1 kere yüzyüze,
2 kere telefonda tartışma,
18 maddelik yapılacaklar listesi ile
2 Nisan Çarşamba pek iyi geçmiyor.



















(bu yazı 500.yazımız imiş)

1 Nisan 2008 Salı

Geç keşfedilmiş bir lezzet


2006'da piyasaya çıkmış olmasına rağmen ancak keşfettiğim İzmir Sakızlı Rakısı. Galiba çok fazla bulunmuyor ortalıkta. Damla sakızının muhteşem kokusu ve tadı rakıya pek güzel gitmiş. Fiyatı diğer rakılara göre biraz pahalı. Sakız aroması rakıyı biraz yumuşatmış ama alkol oranı aynı. Yanında fazla ağır meze yenmeden sadece meyve ve peynirle ve hatta sek bile içilebilir. Aslında, İzmir Sakızlı rakıyı rakı olmaktan çıkarmış, rahat içimli başka bir içkiye dönüştürmüş. Ben sevdim efendim, tavsiye ederim.